Davranış ve düşünce bilimi olarak tanımlayabileceğimiz psikolojiye dönük toplumsal ilgi her zaman yüksek olmuştur. Buna ek olarak ülkemizde psikoloji programı ve mezunu sayısının gün geçtikçe arttığını da gözlemlemekteyiz. Bu durum psikoloji lisans programlarına, öğrencilerine en nitelikli eğitimi ulaştırma ve lisans sonrası eğitim ve iş hayatlarında ihtiyaç duyacakları becerileri kazandırma konusunda daha da büyük bir sorumluluk yüklemekte. Öğrencilerin psikolojinin alt alan çeşitliliğini, uygulama alanlarının zenginliğini, diğer disiplinlerle kurduğu ilişkileri ve başvurduğu yöntemleri güçlü bir akademik kadro gözetiminde öğrenmeleri ve akademisyenlerle bire bir çalışma yürüterek deneyim kazanmaları, Özyeğin Üniversitesi Psikoloji Lisans Programı’nın kurulduğu andan itibaren önceliği oldu. Bu anlamda 15 kişilik, psikolojinin farklı uzmanlaşma ve uygulama alanlarını temsil eden; eğitimleri, projeleri, yayınları ve topluma dönük faaliyetleriyle her anlamda fark yaratan bir akademik kadroya sahip olduğumuz için öğrencilerimizin çok şanslı olduklarını düşünüyorum. Bir yandan her dönem açılan çok sayıda psikoloji seçmeli dersi sayesinde kendi ilgi ve meraklarına uygun programlar oluşturuyorlar; bir yandan da laboratuvarlarda ya da okullar ve sivil toplum kuruluşları gibi kurumlarda gerçekleşen araştırma ve uygulama faaliyetlerine dahil oluyor ve sunulan staj imkânlarıyla lisans sonrası hayatlarına hazırlanıyorlar. Lisans programımızın sahip olduğu üstün niteliklerin ulusal (TPD Akreditasyonu) ve uluslararası (Psi Chi) düzeylerde tanınmış olmaları da bu söylediklerimi destekler nitelikte.